Unutmayın siz onu bir gün bırakırsanız o sizi iki gün bırakır ! Flüt adına her türlü bilgi, materyal, soru ve isteklerinize cevap bulabileceksiniz. Saygılarımla müzikle kalın…

7 Haziran 2016 Salı

T HARFİ İLE BAŞLAYAN MÜZİK TERİMLERİ


T

Tenor’un kısaltması.
Taballo
(İt.)
Timbal
Tabedba
(İt.)
Darbuka.
Tablatur
(Al.)
Eski bir nota yazısının adı, tablatura.
Tablatura
(Lat.)
Eski bir nota yazısının adı.
Tablature
(Fr.)
Bkz. Tablatura.
Table
(Fr.)
Kapak (yaylı çalgılarda gövde bölümünü örten tahta.
Table d’harmonie
(Fr.)
Piyanonun içinde tellere göğüs veren bölüm, uyum tahtası.
Tabor
(İng.)
Darbuka, zilli def.
Taborine
(İng.)
Darbuka.
Tacent
(Lat.)
Bkz. Tacet.
Tacet
(İt.)
Susacak, sus anlamında olup, konulduğu bölüm ya da parçanın sonuna değin susulacağını gösterir.
Taco
(İt.)
Yayın dip yanındaki takoz, topuk.
Tactus
(Lat.)
Ölçü, ölçü vurmak.
Taenzer
(Al.)
Dans eden bale yapan erkek.
Taenzerin
(Al.)
Bale yapan kadın
Tagelied
(Al.)
Bkz. Aubade.
Taieko
(Jap.)
Vurmalı bir çalgı, büyük trampet.
Taille
(Lat.)
Basın üstündeki (tenor) ses genişliği.
Takstock
(Al.)
Değnek, çubuk.
Takt
(Al.)
Ölçü zamanı.
Taktmesser
(Al.)
Metronom.
Taktschlagen
(Al.)
Ölçü vurmak.
Takstock
(Al.)
Değnek, çubuk.
Talao
(Port.)
Yayın topuğu ile.
Talon
(Fr.)
Yayın dip yanındaki takoz, topuk.
Talon de l’archet
(Fr.)
Yayın topuğu ile.
Tambor
(İsp.)
Trampet.
Tamborinear
(İsp.)
Davul çalıcısı.
Tambour
(Fr.)
Trampet.
Tambour de basque
(Fr.)
Def.
Tambourin
(Fr.)
Trampet.
Tambourinaire
(Fr.)
Davul çalıcısı.
Tambourine
(İng.)
Def.
Tamburare
(İt.)
Davul çalıcısı.
Tamburo basco
(İt.)
Def.
Tanburo
(İt.)
Trampet.
Tango

Bir dans, bu dansın müziği.
Tanto
(İt.)
Çok, olabildiğince.
Tanz
(Al.)
Dans.
Tanze
(Al.)
Danslar.
Tanzer
(Al.)
Dans eden erkek.
Tanzerin
(Al.)
Dans eden kadın.
Tanzlied
(Al.)
Dans şarkısı.
Tanzstück
(Al.)
Dans parçası.
Tapdance
(İng.)
Ayak uçlarını veya topuklarını vurarak oynanan bir çeşit dans.
Tapereccording
(İng.)
Sesi banda kayıt yöntemi, banta alınmış ses.
Tarantella
(İt.)
Bir İtalyan dansı.
Tardamento, tardanto, tardita, tardo
(İt.)
Ağır gecikici.
Tarentelle
(Fr.)
Bkz. Tarentella.
Taschengeige
(Al.)
Dar ve uzun yaylı bir çalgı.
Tastatura
(İt.)
Bkz. Tastiera.
Taste
(Al.)
Dokunç (tuş).
Tastiera
(İt.)
Piyano’daki dokunçlar veya telli çalgılarda sap.
Tasti bianchi
(İt.)
Beyaz tuş (klavyede).
Tasti neri
(İt.)
Siyah tuş (klavyede).
Tasto
(İt.)
Dokunç (tuş).
Tasto solo
(İt.)
Yalnız tek bas sesinin yürütüleceğini, hiç bir uygu vurulmayacağını gösterir.
Tedesca
(İt.)
Alman üslubunda.
Te deum
(İng.)
Hıristiyanlarda eski bir “Tanrıya övgü” ilâhisi, bu ilâhinin müziği.
Tema
(İt.)
Ana müzik düşünü.
Tenmparatur
(Al.)
Bir tam ses içindeki (biri beş diğeri dört koma olmak üzere iki yarım ses vardır, bunların çıkıcı ve inici durumlarda değişmesine karşın eşit varsayımı) ortalaşım, 2) Bir sekizli içinde oniki eşit aralık yöntemi.
Temper
(İng.)
Çalgıyı dizim (ton) kuralına göre uyarlamak.
Tempérament
(Fr.)
Bkz. Temparatur.
Temperamento
(İt.)
Bkz. Temparatur.
Tempestoso
(İt.)
Fırtınalı.
Tempo
(İt.)
Tempo, hız derecesi.
Tempo di ballo
(İt.)
Dans Temposunda.
Tempo in.lamps
(İng.)
Tempo ışık göstergeleri.
Tempo moderato
(İt.)
Orta hızda.
Temps
(Fr.)
Zaman.
Temps faible
(Fr.)
Hafif zaman
Temps fort
(Fr.)
Kuvvetli zaman.
Temps vide
(Fr.)
Boş tempo, boş zaman, boş vuruş.
Tenendo
(İt.)
Ana ezgiyi destekleyerek.
Teneramente
(İt.)
Okşayıcı sevgi dolu bir deyişle.
Tenerezza
(İt.)
Okşayarak.
Tenero, teneroso
(İt.)
Acımayla, okşayarak.
Tenor
(Fr.)
İnce erkek sesi.
Tenor clef
(İng.)
Do açkısı.
Tenore
(İt.)
İnce erkek sesi.
Tenorino
(İt.)
Ses sınırı dar ancak parlak, sevimli bir sesle söyleyebilen tenor.
Tenue
(Fr.)
Devam ettirilen.
Tenuto
(İt.)
Sürdürerek, devam ettirerek.
Teoria
(İt.)
Kuram, teori.
Tepidamente, tepidita
(İt.)
Sakin, durgun bir deyişle.
Tercet
(Fr.)
Küçük triyo (ses veya çalgı için).
Terceto
(İsp.)
Bkz. Tercet.
Terpsichore
(Lat.)
Dans ve şarkı ilâhesi.
Terpsichorean
(Lat.)
dans ve şarkı ilâhesine veya dansına ait.
Tersillo
(İsp.)
Üçleme.
Terz
(Al.)
Üçlü.
Terza
(İt.)
Üçlü.
Terzett
(Al.)
Bkz.Tercet.
Terzettino
(İt.)
Bkz. Tercet.
Terzine
(İt.)
Üçleme.
Terzo
(İt.)
Üçlü.
Tessitura
(Al.)
Ses genişliği.
Tessiture
(Fr.)
Ses genişliği.
Testo
(İt.)
Konu, metin, şarkı sözü.
Tetrachord
(İng.)
Bkz. Tetracorde.
Tetrachorde
(Fr.)
Dörtlü dizi, bir dizide iki tane tetrakord vardır.
Tetracordo
(İt.)
Bkz. Tetracorde.
Tetralogy
(Yun.)
Dört dramdan bileşik dizi.
Text
(Al.)
Söz.
Theatre
(İng.)
Tiyatro.
Theatrical
(İng.)
Tiyatroya ait.
Theatrically
(İng.)
Sahnedeymiş gibi.
The dansant
(İng.)
Danslı çay.
The head voice
(İng.)
İnce erkek sesi, baş sesi.
The iyric stage
(İng.)
Manzum piyeslerin oynadığı sahne.
Thema
(Al.)
Tema, ana müzik düşünü.
Thematic
(İng.)
Esas temaya ait.
Thématique
(Fr.)
Esas temaya ait.
Théme
(Fr.)
Tem, ana müzik düşünü.
Theme
(Fr.)
Tem, ana müzik düşünü.
Theme cyclique
(Fr.)
Biçim değişerek ilerleyen yinelenen tema.
Théorbe
(Fr.)
Bkz. Theorbo.
Theorbo
(İng.)
Eskiden kullanılan telli bir çalgı.
Théorie
(Fr.)
Kuram, teori.
Theorie de musique
(Fr.)
Müzik teorisi, müziğin uyduğu kuralları inceleyen bilim dalı.
Theorique
(Fr.)
Kuramsal, teorik.
The point of the bow
(İng.)
Yayın ucu ile.
Thesis
(Yun.)
Müzik yönetiminde kolun aşağı düşen vuruş zamanı, hareketi.
Third
(İng.)
Üçlü.
Threnode, threnody
(İng.)
Ağıt havası.
Thrice
(İng.)
Üç kez.
Thrum
(İng.)
Acemice telli çalgı çalmak.
Thrumb
(İng.)
Baş parmak.
Ti
(İng.)
Si notası.
Tie
(İng.)
Bağ.
Tieferbass
(Al.)
Kalın bas sesi.
Tiempo
(İsp.)
Tempo, zaman.
Tiento
(İsp.)
İspanyol çalgı müziği biçimi.
Tierce
(Fr.)
Üçlü.
Timbalear
(İsp.)
Timbal çalmak.
Timbale
(Fr.)
Keçe tokmaklarla vurularak çalınan, deri kaplamalı bir orkestra çalgısı.
Timbales
(Fr.)
Timballer.
Timbre
(Fr.)
Ses rengi.
Timbrel
(İng.)
Zilli def.
Time
(İng.)
Zaman.
Timpaneggiare
(İt.)
Timbal çalmak.
Timpani
(İt.)
Timbal.
Timpani con sordini
(İt.)
Surdinli timballer.
Tintinnabulum
(İng.)
Çıngırak.
Tintinnando
(İt.)
Çan sesi, çıngırak sesi.
Tirade
(Fr.)
Eşit değerde birkaç yanaşık notanın ardıllanışı
Tirana
(İsp.)
İspanyol halk şarkısı, aynı adlı oyun anında söylenir.
Tirarsi
(İt.)
Sürgü.
Tirato
(İt.)
Eskiden keman çalıcılarının her ölçünün ilk notasını yay çekerek seslendirme geleneği.
Tiré
(Fr.)
Bkz. Tirato.
Tirer
(Fr.)
Çekmek.
Tirolerlied
(Al.)
Tirol’de çıktığı için Tirol ağzı diye adlandırılan, geniş aralık atlamaları ile söylenen bir söyleyiş üslubu.
Tirolese
(İt.)
Bkz. Tirolerlied.
To accompany
(İng.)
Eşlik etmek.
To altern
(İng.)
Değiştirmek.
To arpeggio
(İng.)
Arpejlemek.
To articulate
(İng.)
Bkz. Articuler.
To become slower
(İng.)
Geciktirme yaparak (armonide).
Tocar
(İsp.)
Çalmak.
Toccare
(İt.)
Dokunç (Tuş).
Toccata
(İt.)
Dokunçlu çalgılar için yazılmış bir beste türü
Toccatina
(İt.)
Küçük, kısa Toccata.
To compose a fugue
(İng.)
Füg yazmak.
To cross
(İng.)
Çaprazlama yapmak.
To declaim
(İng.)
Ezbere söylemek.
To double
(İng.)
Katlamak (armonide).
To flatten
(İng.)
Bemollemek.
Together
(İng.)
Ses beraberliği, ses tutarlığı.
To hum
(İng.)
Yarım sesle söylemek.
To improvise
(İng.)
Doğaçtan çalmak, o anda çalmak.
To intone
(İng.)
Ton vermek.
To invert
(İng.)
Çevirmek.
To modulate
(İng.)
Eksen (ton) değiştirmek.
Ton
(Fr.)
Eksen, sesin ve ya dizinin niteliği.
Tonada
(İsp.)
İspanyolların halk şarkılarına ve danslarına verdikleri genel ad.
Tonadilla
(İsp.)
İspanyol halk şarkısı.
Ton adjoints
(Fr.)
Bitişik eksenler (üst ve alt beşlisinde bulunan eksenler).
Tonal
(İng.)
Eksene uygun, tona uygun.
Tonalité
(Fr.)
Eksenlilik.
Tonality
(İng.)
Eksen özelliği.
Tonally
(İng.)
Eksene özen göstererek.
Tonart
(Al.)
Mod, dizinin niteliği.
Tonchritt
(Al.)
Adım, ikili olarak ezgisel gidiş.
Tondichter
(Al.)
Besteci.
Tone
(İng.)
Eksen, (ton).
Tone color
(İng.)
Ses rengi.
Tone memory selector buttons
(İng.)
Ton hafıza seçme düğmeleri.
Ton fall
(Al.)
Kadans. Duru.
Tonfarbe
(Al.)
Ses rengi.
Tonfigur
(Al.)
Nota kümesi.
Tonfolge
(Al.)
Sıra sesler.
Tonführung
(Al.)
Ton değişimi.
Tonfülle
(Al.)
Ezgisel.
Tone poem
(İng.)
Duygulu, şiirsel parça.
Tongebung
(Al.)
Tonalite.
Tongeschlecht
(Al.)
Mod.
Tongue
(İng.)
Dil vurmak, dilli.
Tonic
(İng.)
Dizinin ilk derecesi, diziye adını verir.
Tonica
(İt.)
Bkz. Tonic
Tonika
(Al.)
Bkz. Tonic.
Tonique
(Fr.)
Bkz. Tonic.
Tonkunde
(Al.)
Ses bilimi.
Ton kunst
(Al.)
Ses sanatı.
Tonküstler
(Al.)
Müzisyen.
Tonlage
(Al.)
Ses genişliği.
Tonleiter
(Al.)
Ses dizisi.
Tonlos
(Al.)
Hafif, dingin ses.
Tonmass
(Al.)
Ölçü.
Tonmeister
(Fr.)
Radyo ve TV’de ses kayıt uzmanı.
Ton, naturel
(Fr.)
Doğal eksen, değişme uğramamış.
Tono
(İt.)
Eksen (ton).
Tono naturele
(İt.)
Doğal eksen, değişme uğramamış.
Tonreich
(Al.)
Tok ses.
Tonsatz
(Al.)
Beste.
Tonschluss
(Al.)
Durgu (kadans).
Tons d’eglise
(Fr.)
Kilise eksenleri.
Tons de rechange
(Fr.)
Korno ve trompete takıldığında çalgının uyumlu bulunduğu ses durumunu değiştiren yedek parça.
Tonsetzen
(Al.)
Bestelemek.
Tonsetzer
(Al.)
Besteci.
Tonsetzkunst
(Al.)
Bestecilik.
Tonstufe
(Al.)
Dizi derecesi.
Tonstück
(Al.)
Müzik parçası.
Tonumfang
(Al.)
Ses genişliği.
Tonveraenderung
(Al.)
Ton değişmesi.
Tonweite
(Al.)
Ses genişliği, ses alanı.
Tonzeichen
(Al.)
Müzik işaretleri, nota işaretleri.
Toot
(İng.)
Boru çalmak, boru sesi.
To perform
(İng.)
Çalmak (anlamında kimi zaman).
To recite
(İng.)
Ezbere söylemek.
To resound
(İng.)
Titreşmek.
To shade
(İng.)
Ayırtılmak.
To sing
(İng.)
Şarkı söylemek.
To sing false
(İng.)
Yanlış söylemek, okumak.
Tosto
(İt.)
Çeviklik, atiklik.
To syncopate
(İng.)
Senkop yapmak.
To the mark
(İng.)
İşarete (dönmek).
T the sing
(İng.)
İşarete (dönmek).
To transpose
(İt.)
Aktarmak.
To tune
(İng.)
Uygulamak (akort etmek).
Touch
(İng.)
Dokunç (tuş).
Touche
(Fr.)
Dokunç (tuş).
Touches blanches
(Fr.)
Beyaz tuşlar (klavyede).
Touches noires
(Fr.)
Siyah tuşlar (klavyede).
Toujours lié
(Fr.)
Bkz. Sempre legato.
Tour de gosier
(Fr.)
Bkz. Gruppetto.
Tout ensemble
(İng.)
Bir sanat yapıtının bıraktığı genel etki.
Tout i’archet
(Fr.)
Tam yay ile.
Töne
(Al.)
Sesler.
Tönen
(Al.)
Titreşmek.
Tp.
(İt.)
Timpanti’nin kısaltması.
Tr.
(İt.)
Tril’in kısaltması.
Tradition
(Fr.)
Gelenek.
Tradotto
(İt.)
Bkz. Version.
Traellern
(Al.)
Yarım sesle söylemek.
Tragic
(İng.)
Acıklı, facia.
Tragic drama
(İng.)
Acıklı oyun.
Tragi-comedy
(İng.)
Hem acıklı hem güldürücü yönleri olan oyun.
Tragi-comical
(İng.)
Hem ağlatıcı, hem güldürücü oyun.
Trait
(Lat.)
Bir solistin parlak bir pasajı.
Traite d’harmonie
(Fr.)
Armoni derginlemek (düzenlemek).
Tranquillo
(İt.)
Dinlendirici, sakin.
Transcribe
(İng.)
Bkz. Transcription.
Transcription
(Fr.)
Uyarlamak, bir çalgı veya ses için yazılmış olan bir parçayı, başka bir ses veya çalgı topluluğuna aktarmak, uyarlamak.
Transition
(İng.)
Geçiş (bir sesten diğerine geçiş).
Transportar
(İsp.)
Aktarmak.
Transportare
(İt.)
Aktarmak.
Transposable
(Fr.)
Aktarıma uygun.
Transposer
(Fr.)
Transpoze, aktarmak, bir parçayı yazılı bulunduğu eksenden başka bir eksene aktarmak.
Transposicion
(isp.)
Aktarma.
Transposiçao
(Port.)
Aktarma.
Transposieren
(Al.)
Aktarmak.
Transpostuer
(Fr.)
Aktarımcı, aktarma işini yapan.
Transposition
(Fr.)
Aktarma.
Transposizione
(İt.)
Aktarma.
Trascinando
(İt.)
Güçlükle, halsizce.
Trascritto
(İt.)
Kopya etmek.
Trattenuto
(İt.)
Gecikerek.
Trauer
(Al.)
Yas, matem.
Trauermarsch
(Al.)
Matem marşı.
Trauermusik
(Al.)
Yas müziği.
Trauring
(Al.)
Acıklı, üzüntülü, yaslı.
Travail
(Fr.)
Çalışma.
Travesti
(Fr.)
Balede Erkek giyicisi ile erkek rolü yapan kadın.
Tre
(İt.)
Üç.
Treble
(İng.)
En ince ses, böyle sesli.
Treble clef
(İng.)
Sol açkısı.
Tre corde
(İt.)
Üç tel.
Treiziéme
(Fr.)
Onüçlü.
Tremanda
(İt.)
Korkunç, ürkütücü.
Tremando
(İt.)
Titrek, tremolo biçiminde.
Tremblement
(Fr.)
Sallantılı, titreklik.
Tremendamente
(İt.)
Korkunç, ürküntü verişle.
Tremolo
(İt.)
Bir veya birkaç sesin çok çabuk olarak yinelenmesi, kalgı ve çarpıntı etkisi elde edilmesi.
Trentaduesimo
(İt.)
Otuzikilik.
Trente-deuxiéme
(Fr.)
Otuzikilik.
Trés
(Fr.)
Çok.
Triad
(İng.)
Bkz. Triade.
Triade
(Fr.)
İki üçlü aralığın üst üste gelerek oluşturduğu uygu.
Triangel
(Al.)
Çelik üçgen.
Triangle
(İng.)
Çelik üçgen.
Triangolo
(İt.)
Çelik üçgen.
Triangulo
(İsp.)
Çelik üçgen.
Tricinium
(Lat.)
Eşliksiz trio.
Tr

Trill’in kısaltması.
Trille
(Fr.)
Bir sesin bir alt yada üst notası ile süratle yinelenmesi.
Triller
(Al.)
Bkz. Trill.
Trillerkette
(Al.)
Tirller zinciri, sürekli tril.
Trillo
(İt.)
Bkz. Trill.
Trillo caprino
(İt.)
Titretmek (keçi sesi gibi).
Trillo de cabra
(İsp.)
Titretmek (keçi sesi gibi).
Trio
(İt.)
1) Üçlü, üç ses veya çalıcının söylemek veya çalmak için birleşmesi. 2) Üç sesli beste. 3) Kimi parçaların ikinci bölümü.
Triole
(Al.)
Üçleme.
Triolet
(Fr.)
Üçleme.
Triomphale
(Fr.)
Zafer, zafere ait.
Triomphant
(Fr.)
Zafer için.
Trionfale
(İt.)
Zafer, zafere ait.
Tripla
(İt.)
Üçlü zaman.
Triple
(Fr.)
Üçe bölünebilir.
Triplé
(Fr.)
Üç katlı.
Triple croche
(İng.)
Otuzikilik nota.
Triplet
(İng.)
Üçleme.
Triple time
(İng.)
Üç zamanlı tablo.
Triplex
(İng.)
Üç notalık ölçü.
Tripola
(İt.)
Üçlü zaman.
Tristamente
(İt.)
Üzüntülü, hüzünlü.
Triton
(Fr.)
Artık dörtlü aralığı, üç tam sesli aralık (Fa,Si).
Tritone
(İng.)
Bkz. Triton.
Tritono
(İt.)
Bkz. Triton.
Tritonus
(Lat.)
Bkz. Triton.
Triumphal march
(İng.)
Zafer marşı, töreni.
Trimphlied
(Al.)
Zafer şarkısı.
Trombeta
Port.)
Trompet.
Trombetta
(İt.)
Trompet.
Trombon
(İsp.)
Trombon, soluklu alaşımlı bir çalgı.
Trombone
(Fr.)
Trombon.
Trombone á coulisse
(Fr.)
Sürgülü trombon.
Tromboniste
(Fr.)
Trombon çalıcısı.
Trommeln
(Al.)
Davul çalıcısı.
Trompeta
(isp.)
Trompet.
Trompete
(Al.)
Trompet.
Trompeteur
(Fr.)
Trompet çalıcısı.
Trompette
(Fr.)
Trompet, soluklu alaşımlı bir çalgı.
Trompettiste
(Fr.)
Trompet çalıcısı.
Troppo
(İt.)
Pek çok, gayet.
Troubadour
(Fr.)
Ortaçağ Güney Fransa saz ozanlarına verilen ad.
Troupe
(İng.)
Çalıcı veya oyuncu takımı.
Trouvére
(Fr.)
Ortaçağ Kuzey Fransa saz ozanlarına verilen ad.
Trovador
(İsp.)
Bkz. Troubadour.
Trovatore
(İt.)
Bkz. Troubadour.
Troza
(İsp.)
Parça.
Trugkadenz
(Al.)
Yanıltan (sürpriz) durgu.
Trump
(İng.)
Boru, boru sesi.
Trumpet
(İng.)
Trompet.
Trumpeter
(İng.)
Trampet çalıcısı.
Tuba
(Fr.)
Alaşımlı soluklu bir çalgı.
Tuck
(İng.)
Davul veya boru sesi.
Tucket
(İng.)
Boru takımı, fanfar sesi.
Tumultuoso
(İt.)
Gürültülü.
Tunably
(İng.)
Uyumlu biçimde.
Tuncable
(İng.)
Uyumlanır.
Tune
(İng.)
Ezgi, uyum.
Tuned
(İng.)
Uyumlanmış (akort edilmiş).
Tuneless
(İng.)
Uyumsuz, ezgisiz.
Tuner
(İng.)
Uyumlayacı (akort eden).
Tune up
(İng.)
Çalgıları uyumlamak.
Tuning
(İng.)
Uyumlama (akort).
Tuning fork
(İng.)
Diyapazon.
Tuning hammer
(İng.)
Uyum aygıtı (piyano için).
Tuning – key
(İng.)
Piyano uyum açkısı.
Turkish flute
(İng.)
Ney (Türk flütü).
Tuning peg
(İng.)
Tellerin bağlı olduğu uyum açkısı, kulak.
Tuning pin
(İng.)
Ney (Türk flütü).
Turquerie
(Fr.)
Türk üslubunda.
Tutti
(İt.)
Hep birlikte, hep beraber.
Tutto arca
(İt.)
Tam yay ile.
Tutu
(Fr.)
Bale yapan kadının giydiği kısa kabarık giysi. (etek).
Tuyau
(Fr.)
Boru, tüp (orgda).
Tuyauterie
(Fr.)
Orgda borular düzeni.
Tuyaux
(Fr.)
Soluklu çalgıların gövde borusu.
Tuyaux a bouche
(Fr.)
Dilsiz borular.
Twosome
(İng.)
İki kişilik dans veya oyun.
Typophone
(Fr.)
Küçük bir armoniumu andıran çalgı.
Tyrolienne
(Fr.)
Bkz. Tirolerlied.
Tzigane, tzigany
(İng.)
Macar çingenelerin müziğine ait.
Tzimbalom
(Fr.)
Bir Macar halk çalgısı.
Tzuzumi
(Jap.)
Uzak doğu ülkelerinde kullanılan vurmalı bir çalgı.

0 yorum:

Yorum Gönder

Copyright © Flüt'e dair herşey... | Powered by Blogger

Design by |Anders Noren Blogger Theme by NewBloggerThemes.com