Unutmayın siz onu bir gün bırakırsanız o sizi iki gün bırakır ! Flüt adına her türlü bilgi, materyal, soru ve isteklerinize cevap bulabileceksiniz. Saygılarımla müzikle kalın…

31 Mayıs 2015 Pazar

FLÜTÜN ÜFLEME TEKNİĞİ

Flütte Üfleme Tekniği
FLÜTÜ ÜFLEME TEKNİĞİ

FLÜTTE ÜFLEME TEKNİĞİ

Her zaman sorulan soru ile başlayalım. “Ney” ile flütün üfleme tekniği aynı mıdır? “Ney” ile flüt üfleme tekniği açısından hiçbir alakası yoktur. Ney’de “Sıcak Nefes” üflerken flütte ‘Soğuk nefes” üfleriz.
     
* Flüt üflemeye başlarken bir benzetme ile devam edelim, ilkokulda hepimiz kalem kapağı üflemişizdir. Aslına bakarsanız mantık olarak çok benzerlik gösterir. Öncelikle dudak pozisyonunuz tamamen doğal ve kapalı olacak şekilde sol elinizi ağzınıza yaklaştırın. Dudak pozisyonunuzu hiçbir şekilde bozmadan iki dudağınızın arasında küçük ve oval bir üfleme deliği oluşturun. Bu delikten, elinizde yara varmış gibi serin bir hava vererek üfleyin, ama yukarıda da dediğim gibi kesinlikle dudağınızı şekilden şekle sokmayın, tamamen doğal dudak pozisyonunuzu muhafaza edin.

* Diyafram konusuna yine sitemizden ulaşabilirsiniz ama üflerken şunu unutmayın, Karın kaslarınız sıkı olmalı. Flüt çalarken nefesinizin basıncını ayarlamak bu sayede mümkün olabilir. Soluma nefesinizi alıp verirken karnınız şişer ve iner. Flüt çalarken ise basınçlı bir hava söz konusu olur. Karın kaslarınız sıkı olacağı için nefes alıp vermede karnınızın şişip inmesi olmaz olmamalıdır da zaten. Flüte üfleyeceğiniz nefesin göğüs boşluğuna yani diyaframa depo edilmesi gerekir. Bundan, flüt çalarken bütün vücudunuzun kasılması anlaşılmamalıdır. Aksine, karın kaslarınızın dışında kalan kol, bacak, boyun kaslarının oldukça gevşek ve rahat olması gerekir.

* Flütünüzü resimde gördüğünüz gibi, şimdilik sadece ağızlığı üfleme deliği ağzınıza gelecek şekilde alt dudağınıza oturtun.

* Üfleme deliği ile, dudaklarınız arasında oluşturduğunuz oval delik karşı karşıya gelsin. Bu esnada Başınız dik ve karşıya bakacak şekilde olmalı. Deliğin üzerini üst dudağınızla kapatmayın. Dudaklarınızı ileriye doğru uzatmayın. Dudaklarınız doğal pozisyonda kalsın.

* Alnınızın ortasından çenenize inen çizgi ile flütünüzün eksen çizgisi 90 derecelik bir açı oluştursun. Flütünüz mutlaka yere paralel olsun. Bunu yaparken yukarıdaki fotoğrafı ve onun üzerindeki şekli iyice inceleyin.

* Tüm bu çalışmaları ayna karşısında, ayakta, kendinizi ve dudaklarınızı net görerek yapmanızın, doğru bir üfleme pozisyonuna ulaşmanızda size çok yararı olacaktır. Aynadaki pozisyonunuz yukarıdaki fotoğrafta göründüğü gibi olmalıdır.

Dudaklarınızı salmayın. Tamamen doğal pozisyonda, ne germiş ne de büzmüş olmadığınıza dikkat edin. Dişlerinizi birbirine değmeyecek şekilde yaklaştırın, tam olarak kapatmayın.

* Bütün bu uyarıları dikkatle yerine getirdikten sonra, kendinizi sıkmadan, yormadan sağlıklı, temiz, tok ve dolgun bir ses elde edene kadar kısa aralıklarla “Tu” ya da “Du” der gibi üfleyin. Buna Dil Vurma denir. Bunu yaparken diliniz dişlerinizin arasından aynada görünecek şekilde çıkmasın ve dudağınıza değmesin. Dil vurmayı hiçbir zaman "PUU" ya da "PUFF" şekline dönüştürmeyin. Havanın tamamının mümkün olduğunca üfleme deliğinden içeri girmesine özen gösterin.

* Doğru sesi bulduğunuz da (Sağlıklı, Temiz, Tok ve Dolgun) dudak pozisyonunuzu bozmadan uzun uzun üfleyin. Üflemeye her yeniden başlamada dil vuracaksınız. Dil vururken dudaklarınızı oynatmayın.

* Üflediğiniz havanın flüte çarpma açısını, dudaklarınızı ileri geri hareket ettirerek bulmaya çalışmayın. Doğru açıyı başınızın öne veya arkaya hareketleriyle bulmaya çalışın.

* Yukarıdaki şekli incelediğinizde flütünüzün üç oktavlık ses sınırının dudak pozisyonları dikkate alınarak üç bölüme ayrıldığını ve her bölümün nefes açısının farklı olduğunu göreceksiniz. Şekilde gördüğünüz açılar bilinçli olarak abartılı çizilmiştir. Burada anlatılmak istenen, her oktavın (Ses Genişliğinin) farklı bir nefes açısının olduğudur. Kalın seslerde, baş hafif öne eğilerek nefesin açısı daha dik olmalı, ince seslere çıkıldıkça, baş kademe kademe yukarı kaldırılarak nefesin açısı daraltılmamalıdır. Çalışmalar ilerledikçe bu alışkanlık refleks haline dönüşecektir.

* Hışırtısız, pürüzsüz, net, dolgun ve tok bir ses elde edilinceye kadar bu çalışmayı her gün, günde en az bir saat olacak şekilde aralıklarla sürdürmelisiniz.

* Temiz ses elde edemediyseniz, bu durumu olağan kabul edin. Ancak yukarıdaki ayrıntılardan bazılarının bozulmuş olabileceğini de unutmayın. Bu nedenle ayrıntıları tekrar tekrar okuyup, inceleyip yeniden uygulayın.

*   Flüt çalmaya başladığınız ilk günlerin çalışmaları sırasında, hafif baş ağrıları hissetmeniz hatta bayılacak gibi olmanız doğaldır. Bu şekilde hissettiğiniz anda çalışmayı bırakıp dinlenin. Hatalı üfleme ve bunun için harcanan güç sonucu meydana gelen bu rahatsızlık geçicidir. Telaşlanmaya ve ilaç kullanmaya gerek yoktur. Bir süre sonra bunların git gide kaybolduğunu göreceksiniz. Temiz sesler elde etmeye başladığınız da, diyaframınızı ve karın kaslarınızı doğru kullanmaya başladığınızda böyle bir sorun yaşamayacaksınız.

Flütü tutuş ve duruş, üfleme tekniği, flüt öğrenmenin ilk aşamalarıdır. Bu temel tekniklerde oluşabilecek hataları daha sonra düzeltmek, oldukça uzun zaman almakta, hatta birçoğu düzeltilememektedir. Uyarıların tümünü doğru anladığınızı ve uyguladığınızı düşünseniz bile, başlangıçta bir profesyonelden alınacak yardımın, flüt öğrenimine sağlayacağı katkıyı göz ardı etmemelisiniz. Yan flüt dersi almadan flütü çalmak oldukça zordur.

0 yorum:

Yorum Gönder

Copyright © Flüt'e dair herşey... | Powered by Blogger

Design by |Anders Noren Blogger Theme by NewBloggerThemes.com